bugün
- deniz gezmiş25
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek20
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- görüldü bile atmayan insan tipi14
- erkeklerin iğrenç özellikleri16
- eloande14
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması19
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek36
- allah yerine hızır'dan yardım istemek13
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj18
- keki kabarmayan sözlük kızı28
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- anın görüntüsü10
- galatasaray16
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay15
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- düşün ki o bunu okuyor16
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat11
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks13
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- en yaşlı özelliğiniz10
- durduk yere tribe giren erkek17
- iğrenç bir his tarif et18
- beybi leydi10
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi190510
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz12
- sözlük kızlarının saç rengi12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği26
entry'ler (136)
gün itibarıyla açıklanmış olandır. hükümetin polyanna tahminleri bile bu noktaya yıllar sonra gelineceğini söylüyordu.
sabah işe gitmek istemeyen bir devlet başkanını da karikatürize etmek istemiş olabilirler. ama komik olmamış.
insanlık tarihinin gelmişini geçmişini okuyamamışların boş zahmete girmemeleri için sürdürülen uygulama.
tanımam beyefendiyi fakat bu isminin başındaki uzun sıfata işkillenmiyor değilim. çok cafcaflı.
karanfil oylum oylum adlı hicaz türkü de oylum'u hatırlatır her dinleyişimde.
son dönemde sık rastladığım güzel bir kız ismidir.
anti inci türevlerine karşı ancak onların konuştuğu dil ile durulmalıdır.
inci sözlüğe karşı bir bilinç(?) oluşturma çabasıdır.
özgür internet adı altında, sansürün dik alasıdır.
vasıfsız bloglar gibi gözüküp, tartışmaya zemin hazırlayandır.
son birkaç günde çeşitli yayın organları ve blog yazarları inci sözlük gibi oluşumlara karşı bir literatür geliştirmeye başladılar.
dün bu yayıldı > http://antiinciksozluk.blogspot.com/
bugün de bu > http://antincitakimi.blogspot.com/
özetle : fitnedir fesattır.
özgür internet adı altında, sansürün dik alasıdır.
vasıfsız bloglar gibi gözüküp, tartışmaya zemin hazırlayandır.
son birkaç günde çeşitli yayın organları ve blog yazarları inci sözlük gibi oluşumlara karşı bir literatür geliştirmeye başladılar.
dün bu yayıldı > http://antiinciksozluk.blogspot.com/
bugün de bu > http://antincitakimi.blogspot.com/
özetle : fitnedir fesattır.
şimdi de emo bir ergeni köşeye sıkıştırmışlar. fazla üstüne gidiyorlar.
http://dadluumeleqh.blogspot.com
http://dadluumeleqh.blogspot.com
duman versiyonu 43. saniyesinde bir kadın kahkası* gizli.
civilization serisinin beşinci halkası. 2010 sonbaharında bekleniyor, tabi gelmeme ihtimali de var. şimdilik;
http://civilization5.com/
http://civilization5.com/
http://www.uludagsozluk.com/e/6955718/
şüphelerimi haklı çıkaran oluşum.
bu entry girildiği anda entry ve yazar yine uçuruldu.
ömrü uzun olmasın.
şüphelerimi haklı çıkaran oluşum.
bu entry girildiği anda entry ve yazar yine uçuruldu.
ömrü uzun olmasın.
geleceğinden şüphe duyduğum internet sitesi.
herşey uzun zaman sonra eko denilen o sözlük iddiasında internet sitesine tekrar girişimle başladı. sözlük formatı dahilinde açtığım inci akü başlığına tanım ardından şirket ile ilgili bir iki bilgi girdim. ardından inci turizm başlığı altına da bir entry yazdıktan sonra son olarak açacağım başlığa, inci konukoğlu lisesi'ne sıra geldiğimde şok oldum.
yazdığım yüzlerce entry ile birlikte
hiç bir şekilde uyarılmadan
girilerime en azından bir sahip çıkma fırsatı bırakılmadan
uçurulmuştum.
kişi hakları ve emeğine bu kadar saygısı olabilecek bir oluşuma saygılar sunarım.
herşey uzun zaman sonra eko denilen o sözlük iddiasında internet sitesine tekrar girişimle başladı. sözlük formatı dahilinde açtığım inci akü başlığına tanım ardından şirket ile ilgili bir iki bilgi girdim. ardından inci turizm başlığı altına da bir entry yazdıktan sonra son olarak açacağım başlığa, inci konukoğlu lisesi'ne sıra geldiğimde şok oldum.
yazdığım yüzlerce entry ile birlikte
hiç bir şekilde uyarılmadan
girilerime en azından bir sahip çıkma fırsatı bırakılmadan
uçurulmuştum.
kişi hakları ve emeğine bu kadar saygısı olabilecek bir oluşuma saygılar sunarım.
an itibarıyla uludağ sözlüğü dörde katlar gibidir.
ya bilgisizdir, ya da art niyetlidir.
çok komiktir.
x sabancı'nın milyonlarca lira borcu var. sokaktaki dilenci mehmetin hiç borcu yok. eee noldu sabancı battı, yandı bitti kül mü oldu? mehmet düze mi çıktı? ıssız acun kaldı mı? anlamayanlar devam etsin.
--spoiler--
son zamanlarda özellikle gazetelerde türkiye'nin rekor bir dış borcu olduğunu ve bunun büyük bir tehlike işareti olduğunu okumuş veya duymuşsunuzdur. bazı yazarlarımız yorumlarını yaparken toplam borç stokunua bakarak yorumlarını yapıyorlar. bunun nedeni belki bu değerin daha kolay anlaşılır olmasıdır, öyle ya toplam borç artıyorsa tehlike, azalıyorsa az tehlike var demektir. oysa ki, bir ülkenin (bir kişinin, toplumun vs.) borç durumunu anlamak için toplam borç/gsmh oranına bakmak gerekir. neden mi, umarım aşağıdaki örnek açıklayıcı olur.
kolaylık olsun diye 1 er kişilik iki toplum düşünelim. bu kişilerden birincisi a, ikincisi de b olsun. bu iki kişi de sene başında x'den (banka, finans kuruluşu vb.) dış borç alsınlar: (yine kolaylık olsun diye faizler 0)
a: 1.000 ytl
b: 1.000.000 ytl borç almış olsun. tabi bu adamlar borcu yemek için almıyorlar, yatırım yapcaklar, üretim için kullnacaklar.
a iyi kötü bir iş tutturuyor ve aldığı 1.000 ytl'yi kullanarak 1.5000 ytl lik üretim yapıyor. yani, a'nın gsmh 1.500 ytl.
b ise, daha akıllı, yatırımını daha iyi planlamış ve sene sonunda 3.000.000 ytl lik üretim yapıyor. bu 3.000.000 ytl de b'nin gsmh tabii ki.
yazarlarımıza göre b borç batağında yüzüyor. a'nınsa durumu çok iyi, sadece 1.000 ytl borçlanmış, b ise, hangi akla hizmetse gitmiş 3.000.000 ytl lik borç almış. ama biz o kadar aceleci davranmayalım, bir de oranlara bakalım:
a: 1.000/1.5000=0,66 yani, a ürettiği gsmh'nın %66'sını borç ödemek için kullanıyor.
b: 1.000.000/3.000.000=0,33 yani, b ürettiği gsmh'nı %33'nü borç ödemek için kullanıyor.
şimdi, bu kişlerden hangisi borcu için daha fazla endişelenmeli. b'nin borcunu a'dan çok daha rahat ödeyeceği açık değil mi? adam çalışmış, çabalamış borç alarak aldığı parayı 3'e katlamış. siz gidip b'ye, sen borç batağına batmışsın, bak a'ya sadece 1.000 ytl borç almış, sen de bundan sonra 1.000 ytl de fazla borç alma derseniz, adam sizi kovalamakta haksız mı?
aslında insaflı davrandım. a daha yeteneksiz olsaydı ve borç aldığı 1.000 ytl ile sadece 900 ytl üretebilseydi, bu kez oran 1,1 olacaktı. yani, a ürettiği gsmh ile borcunun tamamını ödeyemeyecek, belki de ödeyebilmek için tekrar borç alcaktı, borcu borçla döndürme yani. ama bizim yazarlarımız toplam borç/gsmh oranını bakmaya değer bulmayacaklar ve a'ya durumunun çok iyi olduğunu, b'nin ise borç içinde kıvrandığını söyleyeceklerdi. peki gerçekten öyle mi: hayir: yukarıdaki örnekten de açıkça anlaşıldığı gibi bir ülkenin borç durumunu anlamak için toplamborç/gsmh oranına bakmak gerekir.
şimdi, bu bilgiyle türkiye'nin dış borç durumuna bakalım:
toplam borç/gsmh
2000 2001 2002 2003 2004 2005
53,3 78,0 71,9 60,5 54,2 47,3
kaynak: http://www.hazine.gov.tr
görüldüğü gibi 2002 yılından itibaren türkiye'nin dış borcunun gsmh'ya oranı düşüyor. bu da demek ki, türkiye borcunu daha rahat ödeyebilecek duruma geliyor. dış borç mutlak olarak bu dönemde artmış olabiliri (ki artmıştır) ancak bu türkiye'nin durumunun 2001'den daha kötü olduğunu göstermez, gösterir diyen yanlış yorum yapıyor demektir. önemli olan gsmh'ya orandır ki o da azalmaktadır.
http://ssgn.blogcu.com/to...s-toplam-borc-gsmh/953475
--spoiler--
x sabancı'nın milyonlarca lira borcu var. sokaktaki dilenci mehmetin hiç borcu yok. eee noldu sabancı battı, yandı bitti kül mü oldu? mehmet düze mi çıktı? ıssız acun kaldı mı? anlamayanlar devam etsin.
--spoiler--
son zamanlarda özellikle gazetelerde türkiye'nin rekor bir dış borcu olduğunu ve bunun büyük bir tehlike işareti olduğunu okumuş veya duymuşsunuzdur. bazı yazarlarımız yorumlarını yaparken toplam borç stokunua bakarak yorumlarını yapıyorlar. bunun nedeni belki bu değerin daha kolay anlaşılır olmasıdır, öyle ya toplam borç artıyorsa tehlike, azalıyorsa az tehlike var demektir. oysa ki, bir ülkenin (bir kişinin, toplumun vs.) borç durumunu anlamak için toplam borç/gsmh oranına bakmak gerekir. neden mi, umarım aşağıdaki örnek açıklayıcı olur.
kolaylık olsun diye 1 er kişilik iki toplum düşünelim. bu kişilerden birincisi a, ikincisi de b olsun. bu iki kişi de sene başında x'den (banka, finans kuruluşu vb.) dış borç alsınlar: (yine kolaylık olsun diye faizler 0)
a: 1.000 ytl
b: 1.000.000 ytl borç almış olsun. tabi bu adamlar borcu yemek için almıyorlar, yatırım yapcaklar, üretim için kullnacaklar.
a iyi kötü bir iş tutturuyor ve aldığı 1.000 ytl'yi kullanarak 1.5000 ytl lik üretim yapıyor. yani, a'nın gsmh 1.500 ytl.
b ise, daha akıllı, yatırımını daha iyi planlamış ve sene sonunda 3.000.000 ytl lik üretim yapıyor. bu 3.000.000 ytl de b'nin gsmh tabii ki.
yazarlarımıza göre b borç batağında yüzüyor. a'nınsa durumu çok iyi, sadece 1.000 ytl borçlanmış, b ise, hangi akla hizmetse gitmiş 3.000.000 ytl lik borç almış. ama biz o kadar aceleci davranmayalım, bir de oranlara bakalım:
a: 1.000/1.5000=0,66 yani, a ürettiği gsmh'nın %66'sını borç ödemek için kullanıyor.
b: 1.000.000/3.000.000=0,33 yani, b ürettiği gsmh'nı %33'nü borç ödemek için kullanıyor.
şimdi, bu kişlerden hangisi borcu için daha fazla endişelenmeli. b'nin borcunu a'dan çok daha rahat ödeyeceği açık değil mi? adam çalışmış, çabalamış borç alarak aldığı parayı 3'e katlamış. siz gidip b'ye, sen borç batağına batmışsın, bak a'ya sadece 1.000 ytl borç almış, sen de bundan sonra 1.000 ytl de fazla borç alma derseniz, adam sizi kovalamakta haksız mı?
aslında insaflı davrandım. a daha yeteneksiz olsaydı ve borç aldığı 1.000 ytl ile sadece 900 ytl üretebilseydi, bu kez oran 1,1 olacaktı. yani, a ürettiği gsmh ile borcunun tamamını ödeyemeyecek, belki de ödeyebilmek için tekrar borç alcaktı, borcu borçla döndürme yani. ama bizim yazarlarımız toplam borç/gsmh oranını bakmaya değer bulmayacaklar ve a'ya durumunun çok iyi olduğunu, b'nin ise borç içinde kıvrandığını söyleyeceklerdi. peki gerçekten öyle mi: hayir: yukarıdaki örnekten de açıkça anlaşıldığı gibi bir ülkenin borç durumunu anlamak için toplamborç/gsmh oranına bakmak gerekir.
şimdi, bu bilgiyle türkiye'nin dış borç durumuna bakalım:
toplam borç/gsmh
2000 2001 2002 2003 2004 2005
53,3 78,0 71,9 60,5 54,2 47,3
kaynak: http://www.hazine.gov.tr
görüldüğü gibi 2002 yılından itibaren türkiye'nin dış borcunun gsmh'ya oranı düşüyor. bu da demek ki, türkiye borcunu daha rahat ödeyebilecek duruma geliyor. dış borç mutlak olarak bu dönemde artmış olabiliri (ki artmıştır) ancak bu türkiye'nin durumunun 2001'den daha kötü olduğunu göstermez, gösterir diyen yanlış yorum yapıyor demektir. önemli olan gsmh'ya orandır ki o da azalmaktadır.
http://ssgn.blogcu.com/to...s-toplam-borc-gsmh/953475
--spoiler--
bugün yerine konulabilecek, muadili olabilecek bir kanattan entellektüele oldukça kuvvetle ihtiyaç duyulan insan.
2008 yıllıklarından daha kalitelidir.